İşitmeniz Normal mi?
İşitmenin normal olması demek her kişi için aynı şeyi ifade etmiyor olabilir. Doktorluk uygulamasında bir kulağı normal olmasına rağmen bir kulağı hiç duymadığı halde bunu yirmili yaşlarda fark edip panik halinde doktora gelen, her iki kulağında 30-40 desibel (dB) kadar işitme kaybı olduğu halde işitmem gayet iyi diyen hastalarla karşılaşabilmektedir doktorlar. Elbette özellikle telefon kullanımının bu denli yaygın olduğu günümüzde bu tür örnekler sık görülmemektedir. Ancak özellikle çocuklarda çok sık gözden kaçan sınırlı işitme kayıpları yaygındır.
Sizin işitmeniz normal mi? Erişkin misiniz? O halde aşağıdaki sorulardan bir ya da birkaçına evet diyorsanız mutlaka bir doktora başvurun ve işitmenizin normal olup olmadığını öğrenin.
- Yüksek sesle mi konuşuyorsunuz? Siz normal sesle konuştuğunuzu söyleseniz bile yakınlarınız bağırarak konuştuğunuzu mu söylüyor?
- Konuşmaları tekrarlatıyor musunuz?
- Arkadaş toplantılarından, gruplar halinde sohbet edilen ortamlardan uzak durmaya mı başladınız?
- Konuşulanları duymak için özel bir dikkat mi sarf ediyorsunuz?
- Konuşulanları duyuyorsunuz ancak anlamakta mı zorlanıyorsunuz?
- Konuşulanları anlamak için konuşan kişiyle yüz yüze olmayı mı tercih ediyorsunuz?
- Kalabalık yerlerde ve gürültülü ortamlarda başkalarından daha çok mu anlama zorluğu yaşıyorsunuz?
- Televizyonun / radyonun sesini çok mu açıyorsunuz?
- Bir tarafınızdan olan konuşmaları daha iyi veya daha zor anladığınızdan mı kuşkulanıyorsunuz?
- Son zamanlarda ani ve şiddetli bir çınlamanız mı başladı?
Kendiniz ya da erişkin yakınlarınız için bu soruları yanıtlamanız gerekirse yanıtlarınız ne olur acaba? Evetler varsa ya da birden çok evet varsa normal işitip işitmediğinizi kontrol ettirmenizde yarar vardır. İşitme kaybı demek hiç duyamamak ya da tam sağırlıktan ibaret değildir. Değişik derecelerde işitme kaybı olabilmektedir. Bazı işitme kayıpları birden bire ortaya çıkar ve fazla miktardadır. Farkına varılması kolaydır. Bazıları ise yavaş yavaş gelişir ve kişi zaman içinde buna alıştığı için gözden kaçabilir. Her iki kulağı ilgilendiren işitme kayıpları daha kolay gözden kaçabilmektedir.
Bebeğiniz ya da çocuğunuz mu var? İşitmesini kontrol ettirdiniz mi?
Ülkemizde 5-6 yıldır yenidoğan işitme taraması yapılmaktadır. Doğan her çocuk hızlı ve güvenli yöntemlerle işitme testine tabi tutulmaktadır (Şekil 1). Burada amaç işitme kaybının en erken hatta doğar doğmaz tanınmasını ve uygun önlemler alınmasını sağlamaktır. Bugün itibariyle ülkemizde yeni doğan bebeklerin %75-%80 kadarı bu işitme taramasından geçmektedir. Böylesine büyük bir projenin gelişmiş dünya ülkelerinde ve son zamanlarda da ülkemizde uygulamaya konulmasının nedeni işitme kaybının çok sık rastlanan doğumsal bir anormallik olması ve erken tanındığında çözüm bulunmasının ve bu bebeklerin normal yaşama hazırlanmasının mümkün olmasıdır. İşitme kaybı ülkemizde de çok sık görülmektedir. Bir kısmı doğumsaldır. Bunlar yenidoğan işitme taramaları ile artık tanınabilmektedir. Ancak çok küçük bebeklerde yapılan bu işitme testlerinde az da olsa belli bir hata payının olabileceğini ve daha da önemlisi doğduğunda işitmesi normal olsa bile daha sonradan işitme kaybının gelişebileceğini hatırlamakta yarar vardır.
Şekil 1. Yenidoğan işitme taraması
Unutmayın işitme duyusu özellikle çocukluk döneminde çok önemlidir. Konuşmanın ve zeka gelişiminin çok kritik yılları yaşamın ilk birkaç yılıdır. İşitme duyusunun bu gelişimde rölü çok büyüktür. Bir erişkin için önemsiz gibi görünen miktarda işitme kaybı, çocuk için çok önemli olabilir. İşitme kaybı, özellikle çocuklarda, geç tanındığında birşeyler kaybetmiş olabilirsiniz. O nedenle çocuğunuz için aşağıdaki sorulardan bir ya da birkaçına evet diyorsanız mutlaka bir doktora başvurun ve işitmesinin normal olup olmadığını öğrenin.
- Sesli uyaranlara kayıtsızlık gösteriyor mu?
- Konuştuklarınıza kayıtsız mı kalıyor?
- Fazla mı yaramaz, dikkatini bir konuda akranlarına göre daha mı az toplayabiliyor?
- Konuşmakta akranlarına göre geri mi kaldı?
- Kelimeleri yaşına göre yanlış veya bozuk mu söylüyor?
- İsmi söylendiğinde şaşkın bakışla Ne ? Hı? gibi bir tepkisi mi oluyor?
- Konuşanların yüzüne dikkatle bakma gereği mi duyuyor?
- Televizyonu yakından mı seyrediyor?
- Televizyonun veya radyonun sesini çok mu açıyor?
- Telefonda konuşunca belli bir kulağı mı tercih ediyor?
İşitme kaybına karşı önlem almak bazen mümkündür. İşte bazı öneriler:
- Akraba evliğinden kaçınmak önemlidir. İrsi bazı işitme kayıplarından korunmak bu şekilde mümkün olabilir.
- Tütün kullanmayınız, çocuklarınızın yanında içmeyiniz. Pasif içiciliğin bile işitmeye olumsuz etkileri bilinmektedir.
- İşitmeye zarar verebileceği bilinen (örneğin kabakulak, su çiçeği) hastalıklara karşı aşıların zamanında yapılması koruyucudur.
- Gürültüden kaçınınız
- İlaçlara bağlı işitme kayıpları günümüzde önemli bir sorundur. Lütfen ilaç yan etkilerine dikkat ediniz.
- Temizliğe dikkat ediniz. Enfeksiyonlar işitmenizi tehdit edebilir.
- İyi beslenme koruyucudur.
İşitme kaybı toplumun % 10’ unda görülen yaygın bir sorundur. Yaş ilerledikçe sıklığı artmaktadır. Kırk yaş ile 65 yaş arasında işitme kaybı olanların oranı %15’den biraz az iken, 65 yaşın üstünde sıklığı % 30’a kadar ulaşmaktadır. Bu neredeyse üç kişiden birinde az ya da çok işitme kaybı var demektir. Ülkemizde on milyona yakın insanda değişik derecelerde işitme kaybının olduğu tahmin edilmektedir.
İşitme kaybı sadece bedensel bir sorun değildir; aynı zamanda ruhsal, sosyal ve ekonomik boyutları da olan çok yönlü bir sorundur. İnsanın kendisini de ilgilendirmez; ailesini, yakın çevresini hatta ülkeyi ilgilendirmektedir. Dolayısıyla işitme duyumuza dikkat etmek, özen göstermek gerekir.