Geniz Akıntısı
Burun gerisine akıntı veya geniz akıntısı, boğazda akıntı toplandığını hissetmek veya burnun gerisinden akıntının aktığının farkına varmaktır. Geniz akıntısı egzersiz, kalın salgı veya boğaz kasları ve yutma ile ilgili sorunlardan ötürü de ortaya çıkabilir.
Normal olarak, burnun ve sinüslerin içini kaplayan örtücü tabakadaki (mukoza) salgı bezleri günde 250-500 ml salgı üretmektedir. Bu mukozanın yüzeyinde ancak mikroskopla görülebilen hareketli küçük tüyler vardır. Bunlar salgının geriye doğru (genize) hareket etmesini sağlar. Daha sonra bu bilinçsiz olarak farkına varmadan yutulur. Bu salgı mukozaları ıslatır ve temizler, enfeksiyonlara karşı korur. Bu salgılarda normal dışı durumlar aşağıda özetlenmiştir:
Artmış Burun ve Geniz Akıntısı
Artmış ince ve temiz salgı soğuk algınlığı, grip (üst solunum yolu viral enfeksiyonu), alerji, soğuk hava, parlak ışık, bazı besinler ve baharatlar, gebelik ve hormonal değişiklikler, doğum kontrol hapları ve bazı (tansiyon ilaçları gibi) ilaçlar ve burun içi kemik eğriliği gibi durumlarda görülür.
Grip ve nezle gibi rahatsızlıklarında da su kıvamında ve berrak salgı artışı olur. Alerjik rahatsızlıklarda da burun ve genizde aynı şekilde su kıvamında salgı olur. Koyu sarı-yeşil renge dönen bir burun ve geniz akıntısı bakteriyel bir enfeksiyonun varlığına işaret eder (Şekil 1).
Şekil 1. Genizde kolay yutulamayan çok yapışkan akıntı
Çocuklarda özellikle tek taraflı renkli akıntı burna sokulan yabancı bir cismi de akla getirmelidir.
Azalmış Burun ve Geniz Akıntısı
Bazen burun ve genizde salgı normalden daha az olur ve bu da hastada sıkıntılara neden olabilir. Bu duruma neden olan bazı durumlar aşağıda sıralanmıştır:
- Uzun süre çevreye ait tahriş edici maddelere maruz kalmak burnu kurutup mukozanın zarar görmesine neden olabilir (sigara dumanı, endüstriyel dumanlar, araba dumanları). Salgı azaldığında normalden daha kalındır ve yanlış olarak sanki artmış gibi bir his verir.
- Burnun iç orta bölmesinin kemik yapısındaki eğrilik gibi bazı yapısal sorunlar hava akımını değiştirerek burun mukozasının kurumasına neden olur (yapısal bozukluğa bağlı olarak burun ve geniz salgısı bazen artar bazen de azalır).
- Yaşın ilerlemesiyle mukus zarlar büzüşür ve kurur. Bu normalden daha az ve kalın salgı yapılmasına ve kişinin geniz akıntısı hissine kapılmasına yol açar.
- Diğer az rastlanan nedenler de mukozalarda değişiklik yaparak bu hisse neden olurlar.
Yutma Problemleri
Yutma ağızdaki sıvı ve katı besinlerin yemek borusuna geçmesinden oluşan karmaşık bir olaydır. Bu olay ağızdaki, boğazdaki ve midedeki sinir ve kasların işbirliği içinde çalışması ile olur. Yutma problemleri katı veya sıvı besinlerin boğazda birikmesine, daha sonra ses tellerinin olduğu bölgeye dökülmesine ve bunun sonucunda ses kısıklığı, boğaz temizleme hissi veya öksürüğe neden olabilir.
Yutma güçlüğünün birçok nedeni vardır: Yaşla birlikte yutma kasları hem güçlerini hem de senkronize çalışma yeteneklerini kaybederler. Bundan dolayı bazen normal salgı bile mideye geçemeyebilir.
Uyku sırasında yutkunma daha az olur ve salgı ağızda birikir. Uyanırken öksürme veya boğaz temizleme hissi duyulabilir.
Her yaşta sinirlilik ve stres boğaz kaslarında kasılmaya ve bunun sonucunda boğazda bir şey varmış hissine neden olmaktadır. Sık sık boğaz temizlemek tahrişi daha da artırarak durumun kötüleşmesine neden olur. Besinlerin geçtiği yol üzerindeki büyümeler veya şişlikler (örneğin tümörler) katı ve /veya sıvı besinlerin geçişini yavaşlatır veya engeller.
Yutma bozuklukları midedeki besinlerin veya asidin yemek borusuna veya boğaza geri geldiği Gastroözafageal reflü veya Larengofarengeal reflü olarak da tanımlanan reflü hastalığından kaynaklanabilir. Yanma hissi, hazımsızlık ve boğazda rahatsızlık belli başlı bulgulardır ve bunlar özellikle yemek yedikten sonra yatınca daha da artmaktadır. Yemek borusu ile midenin birleşim yerinde meydana gelen torba şeklindeki fıtıklar da bu rahatsızlığa neden olabilir.
Tedavi
Tedaviye başlamadan önce mutlaka tanı konulmalıdır. Hastalığın nedenini tespit etmek ayrıntılı bir kulak, burun, boğaz muayenesini ve bazı laboratuar tetkiklerini, endoskopik ve röntgen görüntülemelerini içermektedir.
Bakteriyel enfeksiyonlar antibiyotikler ile tedavi edilir ancak bunlar geçici bir iyileşme sağlar. Kronik sinüzite kapalı sinüslerin ağzını açmak için yapılacak cerrahi bir tedaviye ihtiyaç vardır.
Yapısal bozukluklar cerrahi uygulama gerektirir. Septum deviasyonu sinüslerin normal olarak boşalmasını engeller ve kronik sinüzite neden olur. Septumdaki bir çıkıntı tahrişe ve anormal salgıya sebep olacaktır. Septumdaki bir delik kabuk bağlamaya neden olur. Genişlemiş veya şekli bozulmuş konkalar (burnun yan duvarlarında çıkan ve hava akımını ayarlayan, nemlendiren yapılar) veya polipler (enfeksiyon, alerji veya tahriş sonucunda oluşan selim büyümeler) de aynı şikayetlere yol açabilir.
Her zaman bir neden bulmak mümkün olmayabilir. Tıbbi tedavi cevap vermezse hasta cerrahi tedaviye karar vermelidir.
Bazı durumlarda özel bir neden bulunamaz. Düzeltilebilecek bir hastalık yoksa tedavi daha kolay akabilmesi için salgının inceltilmesi yönünde olur. Bu daha ziyade sıvı alımı yetersiz olan yaşlı kişiler için geçerlidir. Bu hastalar günde en az sekiz bardak su içmeliler, kafeini bırakmalılar ve eğer uygunsa idrar söktürücü kullanmamalıdırlar. Salgıyı inceltecek guaifenesin veya organik iyot kullanıldığında tükürük bezlerinde şişme veya vücutta döküntü gelişirse ilaç kesilmelidir.
Burnun su ile yıkanması kalın ve azalmış salgının düzeltilmesine yardımcı olur. Bu burun için yapılmış özel cihazlarla günde iki ila altı defa uygulanabilir. Sıcak suyun içine yemek sodası veya tuz ilave edilerek bu sıvı yapılabilir; ancak bu günümüzde pek önerilmez. Tamponlanması doğru olarak yapılmış hazır tuzlu çözeltiler burnu nemlendirmek için daha uygundur.